BANA ÖZLEMİN KALDI
ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
senin o sulusepken, yeşil gözlerin var ya
gökleri denizin elinden aldı
fırtına delirdi; deniz bunaldı
kızıl tüylü kanatların firakını
çekti uzaklara resimlerini
bana özlemin kaldı
patikalar üstüne yazıverdin adımı
acımasız,her akşam çiğnedin feryadımı
ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
senin o sulusepken gözlerin var ya
sanki bir alev topu, yakar hayallerimi
her ikindi sonrası ruhumun toprağına
garip tohumlar gibi atarım ellerini
sana mahsun bir umut, desem mi bilmiyorum
sana çılgın bir bulut, desem mi bilmiyorum
derin bir uçurumda arıyorum kalbini
ya gel, ya beni unut, desem mi bilmiyorum
ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
senin o sulu sepken yeşil gözlerin var ya
rüyalarımı çaldı
sevda ırmağında sular alçaldı
son bahar uğradı yüreğimize
sararttı gülleri, yaseminleri
bana özlemin kaldı
Nurullah Genç
*******************************************************************
Siyah Gözlerine Beni De Götür
daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşuşun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum
pembe uçurtmalar yollandığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor; ben kalıyorum
avareyim, asûdeyim, yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor; ben kalıyorum
binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor; ben gidiyorum
bütün yelkenlileri, deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tûfanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat, ayrılığın boynunu vursun
usul usul intizârı çürüten
bu hercai diken, bu çılgın arzu
sürüklüyor imkânsız muştuların
eşiğine gönül vâdilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefâsız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür
NURULLAH GENÇ
*******************************************************************
AKŞAM KUŞU (dergide kuş sesi)
Kendi bahçesinde yağmurlarla ıslanıp
Kendi kokusuyla çıldırıyor karanfil
Kendi yüzünü tanımaktan yorgun bir serçe
Gözlerime dalıyor avcılardan kaçıp
Bütün bunlar senden işaret diye
Gizemli yollarına düşüyorum hayatın
İnce ince yağıyor yağmur
Kuşlar saçak altında
Titreyen bir kelebekten habersiz
Güneşin resmini çiziyorlar dağlarına
Oysa çoğalıyor akşam
Uykuya hazırlanıyor hayat
Üstümüzde gecenin yelkenlisi
Şimdi gülümse kendine
İçine dön ve aşka çevir yönünü
Kalbinin tenhâ sokaklarında
Hüzzâm bir şarkıyla yürü
Orda ince bir elif gibi ürkek bir ceylan
Bir dağ ararken kendine
Narin bir meltemin sesini duy
Pırıl pırıl yansın aynanda hayat
Gülden yaseminden
Gecenin renginden
Söylediğin bu içli söz
Dudaklarına tâc olsun
Saçlarına rüzigâr
Bir akşam kuşu gibi gel
Bir fısıltı gibi
Kalbime düşsün o eczâ
Rûhum ürpersin ve titresin cânım
Ağacının altında üşüyorum
Bana hırkanı ver
Bu ıssız gecede rüyalarım benim
Kimseler görmüyor beni
Sen benim yağmurum
Bitmeyen tûfanımsın
Ey bu tenhâ gecede
Kalbime düşen ay
Mustafa Özçelik
*******************************************************************
Orda Bir Köy Var Uzakta
Orda bir köy var uzakta,
O köy bizim köyümüzdür.
Gezmesek de, tozmasak da
O köy bizim köyümüzdür.
Orda bir ev var uzakta.
O ev bizim evimizdir.
Yatmasak da, kalmasak da,
O ev bizim evimizdir.
Orda bir ses var uzakta,
O ses bizim sesimizdir.
Duymasak da, tınmasak da
O ses bizim sesimizdir.
Orda bir dağ var uzakta,
O dağ bizim dağımızdır.
İnmesek de, çıkmasak da
O dağ bizim dağımızdır.
Orda bir yol var uzakta.
O yol bizim yolumuzdur.
Dönmesek de, varmasak da
O yol bizim yolumuzdur.
Ahmet Kutsi Tecer
*******************************************************************
NERDESİN
Geceleyin bir ses böler uykumu,
İçim ürpermeyle dolar:-Nerdesin?
Arıyorum yıllar var ki ben onu,
Âşıkıyım beni çağıran bu sesin.
Gün olur sürüyüp beni derbeder,
Bu ses rüzgârlara karışır gider.
Gün olur peşimden yürür beraber,
Ansızın haykırır bana:-Nerdesin?
Bütün sevgileri atıp içimden,
Varlığımı yalnız ona verdim ben.
Elverir ki bir gün bana, derinden,
Tâ derinden, bir gün bana "Gel" desin.
Ahmet Kutsi TECER