semerşah

medeniyetimiz - Tıp Mafyası
 
medeniyetimiz
Ana Sayfa
Ahilik
Arif Molu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi
Dede Korkut Destanları
Ders Ders Bakmayın
Diline Sahip Ol!
Güzel Dinimiz
Geleneğin Gücü
Hat
Kişisel Gelişim
Kuş Evleri
Kültür ve Medeniyet Kavramları
Lale ve Gül
Minyatür
Mizah
Müzik
Oğuz Kağan'ın Torunları
Osmanlı Medeniyeti
Örnek Şahsiyetler
Pardus
Problemler ve çözümleri‏
Projelerim
Sayokan , Spor ...
Sosyal Sorumluluk Projesi
Şiiristan
Tıp
=> TIP, zanaatkarlığa dönüştü
=> İlaç zehirdir
=> Tıp Mafyası
Türk Birliği
Türk Piramitleri
Veli Kitabı
Güzel Siteler
Yabancı Ülkelerdeki Türk Milletvekilleri
Ziyaretçi Defteri
Kripto Fetöcüleri Tanıma Yöntemleri
Gariban Fetöcüler ve PKKlılar
   

semerşah tv
 
Tıp Mafyası

Yazar ABD, Fransa ve Kanada da tıp eğitimi gördükten sonra bu ülkelerde 25 yıl doktorluk yapmış ve gördüğü yanlışları kaleme almıştır. Eserin İngilizcisi The Medical Mafia ve Almancasın: Die Medizin Mafia adı ile yayınlanmıştır. Yazar: Ghislaine Saint-Pierre Lanctot

tıp, mafyası, sahtekarlar, doktor, sağlık, hile, lanctot
Yazarın Kitabı hakkında söyledikleri:

Sevdalıyım: Sınırsız Sağlığa. Bu hayali gerçekleştirmek için Tıp okudum. Yıllarca doğru yolda olduğuma inandım. Gerçekler ise, tamamen çok farklı  idi. Düşünceler, Duygular ve Hisler, görülmeyen ve hissedilmeyen muhalefet beni düzenli bilimsel çalışmalarımda sinirlendiriyordu.

Bunun üzerine ben başka bir yola, yani Alternatif Tıp’a ve Doğal tedaviye yöneldim, o sağlığı tamamen kapsayan başka çözüm yolları sunuyordu. Bu arama sırasında bir çok ülkede çok faydalı imkanlar keşfettim..

Fakat buna rağmen insanlar acı çekiyorlar ve ölüyorlar. NEDEN?
-Neden sürekli sağlık  alanında  kötüye gidiyoruz?
-Neden sağlık  sistemi bu kadar çok pahalı ?
-Neden hâla bunda ısrar ediliyor, herkes bundan şikayetçi olduğu halde?
-Kime faydası var bunun?
Fazla bilmeden, kime müracaat edeceğimi bilmeden, kendi içime döndüm: Sınırsız sağlık  beni orada bekliyor!

Cadı Çekici: Engizisyon (Katolik Kilisesi Mahkemesi): 1257-1816 yılları arasında 9 milyon insan (Cadılık yaptıkları gerekçesi ile keyfi olarak yargılamış ve dinden çıktıkları gerekçesi ile günlerce süren işkenceden sonra yakmışlardır. Kilise elinde tuttuğu imtiyazlar ve imkanları korumak için tek tedavi edici ve her şeyi bilen maka olarak bu uygulamaları yapmıştır. Bu sistem kilise ve imtiyazlıları korumak ve kollamak için kurulmuş ve sadece fakir halka karşı ve kendi fikirlerine ters düşenler karşı uygulanmıştır. Bu konuda geniş bilgi Malleus Maleficarum da (Hexenhammer) bulabilirsiniz. (D.M.M.35)

Flexner Raporu: Amerika Tıp Birliği (Amerikanische Medical Association) ve Amerika Tıp Akademiler Birliği (Association of Medical Colleges) 1910-1925 yıllarında yaptıkları çalışmalarla Alternatif Tıpı dışlamışlardır. O zaman ABD’de mevcut olan 650 Tıp Fakültesinden 600′unü kapatmışlar ve öğrencilerin sayısını  7500′de 2500′e indirmişler ve tam kontrollü eğitime geçmişlerdir. (D.M.M.36)

Alma Ata Konferansı: Dünya Sağlık  Örgütü 1977′de Alma Ata da konferansta Uluslararası Tıp Kuralları ve Kriterlerini sunarak bütün dünyada hükümranlığını ilan etmiştir. Dünya sağlık  Örgütü dünyanın sağlık  bakanlığıdır ve bunun arkasındaki gizli hükümetse Rakefeller ve diğer süper holdinglerdir. (D.M.M.37)

Fiyat ne? ABD’de 1993de sağlık  sektörü kişi başına$ 3000 iken bugün $ 5 500 ulaşmıştır. Yani bütçeden 1.500.000.000.000.000 US $, yani 1,5 trilyon dolar demektir. Bununla 100 milyon araba alınabilir. 10 milyon ev yapılabilir veya 1,5 milyon insana 1 milyon dolar dağıtılabilir. Türkiye’de kanserli bir hastanın aylık tedavisi 30 yıl önce 30 dolar ilken bugün 30 000 dolar olmuştur. Paralar kimin cebine gidiyor? (D.M.M.38)

Dr. med. Mag. Theol. Ryke Geerd HAMMER diyor ki: http://www.neue-medizin.de

ORTODOKS TIP (OKUL TIBBI) İLMİ DEĞİLDİR:
Ortodoks Tıp, hüküm sürdürmek için, dogmatik (Dogmatist:Araştırmadan ziyade itiraz edilmeksizin kabul edilen kati prensiplere dayalı eski tıp öğretilerinden biri) bir sistem geliştirmiştir. Ve herkes öğretiye uymak zorundadır.
1-) Tıp öğrencilerinin bilim gücü ve sadakat ve kör bir tabilik hedefi ve Ortodoks tip’in idealleşmesi gibi hedefler seçilir.
2-) Üniversite eğitimi, tıp eğitimi, bilimin somut (elle tutulur, gözle görülür) olması gerektiği öğretilir ve soyut olanların  inkar edilmesi üzerine dayatılmıştır.
3-) Devlet Ortodoks tıp muayene hanelerinin kurulmasını zorunlu kılıyor. Yani bir bilimsel ispatla mecbur kılma. Bunun haricinde başka metotların, özellikle Alternatif Tıp’ın yasaklanmasıdır.
4-) 1978 Yılmada yapılan Ortodoks Tıp tarafından yapılan büyük araştırmalarda (Euro des Technology Assessment eine gosse Studie zur Schulmedizin) Ortodoks Tıp’ta kullanılan tedavi metotlarının % 80-90 oranında klinik kontrolünden geçmemiş yöntemler kullanılmaktadır.
5-) 1985 Yılmada Milli Bilim Akademisi (National Academy of Science) tarafından yapılan bir araştırmada aynı şekilde Ortodoks Tıp’ta kullanılan tedavi metotlarının % 80-90 oranında klinik kontrolünden geçmemiş yöntemler olduğu tespit edilmiştir. Bundan da anlaşıldığı gibi Ortodoks Tıp tarafından kullanılan tedavi metotları ilmî bir temele dayanmamaktadır.

Ortodoks Tıp bir inanç sistemidir.
1-) Ya inanırsınız doğru yolda olduğunuza
2-) Veya inanmazsınız ve sizi Zındık (Ketzer) ilan ederler.
Bu aynı bir din gibi, despot (diktatör) bir doktrin size sunulur ve koru körüne buna boyun eğmeniz istenir. Her inanç sisteminde, sisteme uymayan nasıl ki kafir (Ketzer) ilan edilir (Bilindiği gibi eskiden Hıristiyanlığa karşı ters görüşleri olanlar aforoz edilir ve işkencelerle öldürülürdü). Bu sisteme inanmayan Doktor hakkında dava a9ilir ve kanunsuz muayene ettiği iddia edilir. Her halükarda, netice aynıdır, karşı koyanlar, baskı altına alınır, Böylece imtiyazlılar imtiyazlarını korurlar.


Ortodoks Tıp Hasta Yapar

Ortodoks Tıp:İatrogenik (Hekimin tedavi ve müdahalesi ile meydana gelen; her hangi bir hastalık veya bozukluğun doğan patolojik durum) Hastalıklar ortaya çıkar. Bu konuda Ivan illich’in yazdığı /’Medical Nemesis” isimli kitapta çok kısa ve özlü anlatılmaktadır.
1-) Klinikte: Hastalığa doktorlar sebep olur.
2-) Sosyal: Hastalar tıbbi makineler kompleksi tarafından üretilir.
3-) Kültürel: Stres hastalıkları, hastanın yaşam zevkini alır.

İş adamlarının kazanç listesinde Ortodoks tıp başta gelir:
1-) Finansörler tarafından yaratılan Ortodoks tıp, Rockefeller ve Carnegie Vakıfları tarafından finanse edilmiştir.
2-) Abraham Flexner Rockefeller vakfının sekreteriydi ve Vakfın aldığı kararları uygulamakla yetkili şahıstı.
3-) Alma Ata da yapılan”Dünya Sağlık  Bakanlığı” toplantısı Dünya Bankası ve Rockefeller Vakfı tarafından finanse edilmiştir.
4-) Bütün bu yöndeki Vakıflar Ortodoks tıbbi desteklemektedir.
5-) Finansörler ülkeleri kontrol ederler ve kanunların kendilerine uygun çıkmasını sağlarlar.
6-) Finansörler sosyal haksızlıklar, fakirlik ve hastalıkların sebebidir.

Cezalandırma ve Muhalefet: Devlete mevcut düzenine karşı çıkanlar çok sert tedbirlerle cezalandırmışlardır. Bu Tıpta da böyle olmuştur. Hastalarına başka tedavi yöntemleri öneren ve uygulayan doktorlar çok sert şekilde cezalandırılmışlardır.
1-) İnsanlar yardim edenler cezalandırmışlardır.
2-) Hastalanın isteklerini dikkatte alanlar cezalandırılır.
3-) Komplikasyonsuz basit metotları tercih edenler cezalandırılır.
4-) Hastaların sağlığını düzeltenler cezalandırılır.

Kim Cezalandırıyor? Tıp Mafyası devletin bütün kurumlan ile birlikte çalışıyor. Bir defa ellerine düştü mü kurtulamazsınız. Dr. Ziya Özer isimli bir doktor vardı zakkum’dan kansere karşı ilaç, buldum, diye, ne oldu? Basın, polis, etkili ve yetkili tıp,çevreleri, bakanlar, hukuki müesseseler her bir taraftan üzerine yürüyünce ne bulduğunu da anlamadan adam kayıp oldu.
(Not: Ağustos 2011'de Amerika'da 11 tıp fakültesi kanser tedavisinde zakkumun faydalı olduğunu bildirmiştir.)
Neden Cezalandırıyorlar: Bu çevreler, uluslararası holdinglerin menfaatlerini savunuyorlar onun içindir tabi. Aşılar, ilaçlar, tıp araç ve gereçlerini kime satacaklar. Satışı artırmak için hastalık teşvik edilmektedir. Tıp Mafyasına karşı gelmek demek, bir daha bu alanda konuşamama demektir.

Nasıl cezalandırıyorlar:Aynı ortaçağda Engizisyon (Katolik Kilisesi Mahkemesi) mahkemesinde yaptıkları gibi cadı avına çıkılıyor. Kurban ne kadar erken pes ederse işkencede o kadar erken bitiyor.
1-) Kurbanı avlıyorlar (Dr. Ziya Özer)
2-) Mülkü ve haklan gasp edilir.
3-) İşkence yapılır ve kurban edilir. (Medya günlerce aleyhinde kampanya sürdürür ve yetkili ve etkili kişiler unvanını alır. Malum çevreler adına)

Kurbanı Avlama
1) Korku, sessiz tehdit:
Bu seçilmiş silahtır, karşı koymayı önlemek için. Bunu sadece bilmemiz gerekir, devlete karşı gelindiğinde, bize neler olabileceğini ve başkalarına neler olduğunu görmemiz için. Düşünürsünüz doktorunuzun ne kadar cesaretli ve güçlü olduğunu? Onlarda sizin gibi insandır ve başkaca da bir özellikleri yoktur. Ben çok yukarılarda doktorlar gördüm ve onlar şeflerinin önünde yerlerde adeta sürünürler. Bir ünvan veya bir diploma beraberinde otomatikman cesareti de birlikte getirir.

2) Gözünü Korkutarak Tehdit etme: Devlet gizli dünyalar ve güçler için operasyon yapar. Mektup yazılır ve bunun içinde doktor suçlanır ve de tehdit edilir. Hedef kurbanı küçültmek ve suçlamak ve aşağılamaktır. Kurban gelecekte kendini nelerin beklediğini bilmemektedir.

3) Kötü niyetle zorluklar çıkarma ve Tehdit: Kurban vazgeçmemişse, art niyetli zorluklar çıkarılır ve hizaya getirilmeye çalışılır. Bu basit uyarılardan tehditkar yazışmalara kadar gidebilir. Bir komisyondan diğerine sürekli sürülürsünüz. Bir mahkemeden diğerine koşturmak zorunda bırakılırsınız. Kurallara uymalısınız aksi halde yolla getirilirsiniz. Bu tekniğin amacı sizi hem fidansal, hem ahlaki ve de hem de fiziki olarak çökertmektir.

4) Alay, atasözün de olduğu gibi öldürücüdür. Devlet bunu bilir ve çekinmeden, kendi çıkarları için kullanırlar. Bir tedavi yöntemi ile alay edilir, bu bir cümle, basit bir hareket veya bir kişinin fiziki karakteri bütün değerlerini  yıkmak için yeterlidir.

5) Şüphe, ona olan inancı yıkmak için yeterlidir. Bu çok olağan bir hiledir, insanların karar verme gücünü elinden alma ve sağlıklı düşünmeleri önlenir, şayet biri ile konuşursanız, hemen karşı çıkarlar. Çünkü propagandanın etkisindedirler. Bir yalanı söylendiğinde, insanlar kendi fikirlerini kaybederler ve devletin düşüncelerini otomatik kabul ederler.

6) Şaşırtma manevrası yanılgıların yayılmasına neden olur. Bu da sıkça kullanılan normal bir silahtır, kurbanı şaşırtmak için. Bu devlete karşı olan dikkatleri çevirmede önemlidir. Örneğin bir gerçektir ki doktorlar sigortadan fazla para alabilmek için bir yığın formül doldururlar. (ABD ve AB ülkelerinde) Sanki dosyalan doldurmak hastanın sağlığına bir faydası mi oluyor ki.

7) Mühürlemek ve böylece hür düşünceyi önleme. Mühürlemek (kara çalmak) en çok kullanılan yöntemdir. Tıp adamı mevcut sisteme karşı  ise hemen cezalandırılır ve şarlatan damgası yer. Şarlatan kelimesini duyunca insanlar adeta donarlar. İnsanların düşünmesi böylece büyük bir midyenin kapanması gibi insanında düşünmesi fakir üretmesi önlenir. insanlar artık bu konuda bir şey duymak istemezler. Aslında istenen de budur ve böylece karalama hedefine ulaşır. Böylece insanların değerli ve çok önemli bilgi edinmeleri önlenmiş olur. Bu batıda böyle ise Türkiye’de nasıl? Zira ilaç sektörü bir kaç holdingin kontrolünde ve bunlarda malum çevrelerin taşeronlarıdır.
8) İftira ve karalama en önemli silahlarıdır. Cezalandırma yöntemlerinden en önemlisi iftira ve karalamadır. Tıp Mafyasının tamamı alarma geçer ve her yönden saldırırlar. Acil durumlarda her yöntemle kurban tamamen yok edilir. Çok azı bu cezalandırmaya karşı mücadele edebilir.

..... veya finans skandalı ana silahtır. Bu aşağıdan yukarı doğru yavaş yavaş bir komplo şeklinde düzenlenir ve yürütülür. Bu dürüst insanları şoka uğratır ve namuslu insanları karıştırır. Karşı koyanlar yok edilir veya ezilir.

Irkçılıkla suçlamakta çok önemlidir ve Kitaplar, Konferanslar, Kurslar ve benzeri faaliyetlerine sansür getirilir. Bununla ilgili organizasyon ADL (Anti-Diffamation League), yani iftira birliğine karşıtı, bu hareket herkesi susturur. Irkçılık suçlaması istenilmeyen herkese karşı kullanılır, insanlar aşırı sağ göstererek onların korkunç olduğunu yayarlar.

KURBANIN HAKLARINA VE MALVARLIĞINA EL KONUR.

9) En yaygın olarak doktorların muayene etme haklan ellerinden alınır.
Ya tamamen veya geçici olarak muayene etme yetkileri alınır.            ” Özgürlük hakkı” Kurban hapse atılır. Bunun için bütün güçler harekete geçirilir. Polis tarafından tutuklama, aranma, yargılanma, basında karalama ve hapis.

Hani suçlamalar, kime yapılıyorsa ona göre değişir.
—Suçlanan doktorsa, ilmi olarak ispat edilmemiş bir yöntemi denediği için  suçlanır.
—Terapist ise kanunsuz muayene yaptığı iddia edilir ve tıbbi olmayan yöntem kullandığı iddia edilir.

10) Malvarlığına el koyma: Mali olarak da cezalandırılabilir, aniden defterdarlıktan gelen ve eski hesaplan karıştıran memurlar Kurbana yüklü cezalar uygular. Aynı zamanda sigortadan gelen yetkili kişiler de aynı şekilde borçlu ve suçlu çıkarır. Bunlar tabi kişiye büyük maddi külfetler getirir.

GANİMETE İŞKENCE EDİLİR VE NİHAYET KURBAN EDİLİR

11) Şiddetle inançlarından vazgeçmeyen tıbbiyelilere, çok daha ağır yöntemler uygulanır. Örneğin ABD’li ilim adamı araştırmacı, immuoloji doktoru Laboratuarında yaptığı araştırmalarda AIDS ‘e HlV-Virüsünün sebep olmadığını yaptığı araştırmalarda tespit edince Araştırma parası kesilmiş, raporu tahrip edilmiş, ürettiği ürünlerin satılmasına yasak gelmiştir.

12) Onları son olarak susturmak: Canlı veya ölü ganimet torbaya tıkılır. Onlar uzun süre uluslararası sermayenin önünde artık engel olamazlar. Ganimet bitkindir, şayet hala vazgeçmiyorsa merhamet teması vurulur. Yetkililer sıradan çıkanları hizaya getirmekle görevlidir. Afyon savaşlarını hatırlayacak olursanız bunu da aynı zihniyet (çıkarmıştı kendi droglarını garantilemek için. Bugün dogların satışı sorunu var. Bu artık legalleşmiş ve az öldürücü olmuştur. Ve büyük kazançlar garantilenmiştir.


Herhangi bir tarikata mensup olduğunu yaymak ve suçlamakta büyük bir silahtır.


GERÇEKLERI GÖRMEZLİKTEN GELMEYİN
1-) Bizim iyiliğimizi isteyenler şarlatanlıkla suçlanmaktadır.
2-) Gerçek şarlatanlar sağlık mafyasıdır, özgürlük ve varlık  içinde hayatın tadını çıkarmaktadırlar.
3-) Hastaları endişelenen, düşünen yok, Doktorlar, Gazeteciler ve Hakimler bizi fakirleştiriyorlar ve öldürüyorlar.

Bu Metnin yazarı Dr. med. Mag. Theol. Ryke Geerd HAMMER http://www.neue-medizin.de
Başından geçenleri incelemiş ve kendisi ile ilgisi olmadığını sistemin böyle olduğunu tespit etmiştir ve bu metni ele almıştır. İsteyen metnin Almancasına bakabilir. Sadece kolesterol düşürücü ilaçların cirosu Türkiye’nin bütçesinin birkaç kati olduğunu düşünürsek için önemi anlaşılır.

Kimyasal ilaçlar: ABD’de 700 000, Almanya’da 25 000 ve İngiltere’de 30 000 kişinin yılda kimyasal ilaçlardan öldüğü bilinmektedir (Hans Weiss 3X Taglich isimli kitabı). Türkiye’de mutlaka daha fazladır, ama bu konulan kim araştıracak.

Almanya’da insanlar doktora gittiklerinde mutlaka doğal ilaç isterler ve mümkün oldukça kimyasal ilaçlardan kaçarlar.

alternatif-tip.net

İlaç zehirdir
 

markalife

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol